Avukatlık Çok Kazandırıyor Mu?

Geçmişten günümüze popülerliğini yitirmeden gelen mesleklerden biri avukatlık mesleği. Hala ebeveynler arasında üniversite seçimlerinde kararsız kalan çocuklarına en çok önerilen mesleklerden biri olmayı sürdürüyor.

Avukatlık Mesleği Neden Bu Kadar Talep Görüyor?

Acaba bunun sebebi toplum nezdinde avukatların hep çok para kazandığı yönünde bir algı olması mı? Şüphesiz ki doktorluk, avukatlık gibi meslekler her daim toplum için önemini koruyacak olan saygın meslekler ancak ‘Hukuk oku kızım, oğlum bir unvanın olsun, parlak bir geleceğin olsun’ diye çocuklarını bu alana yönlendiren ebeveynler acaba gerçekten bu meslekte parlak bir gelecek olup olmadığını ne kadar araştırıyorlar?

Artan Mezun Sayısı ve Güçleşen İş Koşulları

Veriler gösteriyor ki, ülkemizde sayısı her sene en çok artış gösteren fakültelerden biri hukuk fakültesi, çünkü kurulum maliyeti az, laboratuvar vesaire gerektirmiyor. Hali hazırda fakülte sayısı 100’ ü geçmiş olmasına rağmen yenileri kuruluyor ve hukuk eğitimine inanılmaz bir talep olduğu söyleniyor. Fakülte mezunlarının çoğu avukatlık mesleği alanına yönelmek istiyor. Şu anda sadece İstanbul Barosu’na kayıtlı 40.106 avukat mevcut, bu mevcudiyet ile dünyanın en büyük barosu olma konumunda.

Seminerlerde, tartışmalarda bu sayının gereğinden çok fazla olduğu ve avukatlık mesleği alanında çalışabilmek için mutlaka sınav konması gerektiği söylense de şu an için bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmamış durumda. Şüphesiz ki, avukatlık mesleği çok kapsamlı bir meslek ancak bu kadar yeni mezuna çalışma alanı sağlamak, avukatlık gibi çok geniş çalışma sahası olan bir meslek için bile çok zor. Buna bağlı olarak iş bulabilme ve çalışma şartları da giderek kötüleşiyor ve maalesef sanıldığının aksine çoğu mezun avukat güzel bir maaş ile işe başlamıyor, herhangi bir fakülte mezunu ile aynı, hatta daha az maaşlar ile çalışıyorlar.

Fazla Mesai Düşük Maaş

Bilindiği üzere hukuk fakültesi mezunları, avukatlık mesleği alanına yöneldiklerinde ve ruhsatlarını aldıktan sonra vergi levhası açarak serbest çalışabildikleri gibi, bir şirkette veya hukuk bürosunda da çalışmaya başlayabiliyorlar. Her iki durumda da çeşitli zorluklarla karşılaşıyorlar. Birinci halde kendi bürosunu açan bir avukat müvekkil bulma, çevre edinme konularında zorlanıyor. İkinci halde, şirketlerde veya hukuk bürolarında çalışan avukatlar için de çoğu zaman çalışma koşulları hiç parlak değil, hafta sonu mesaisi, hafta içi geç saatlere kadar çalışma ve karşılığında standart bir ücret ile çalıştırılma çoğu yeni mezun avukatın ortak problemi.

Tüm bunlarla birlikte avukatlık mesleği layığı ile yerine getirilmesi çok emek istiyor, her avukatın mutlaka her gün kendini geliştirmesi, değişen kanun ve yeni içtihatları takip etmesi, bunun yanında hakime müvekkile ve varsa patronuna sürekli laf anlatması, sürekli adliyeden adliyeye koşuşturması veya bilgisayar başında dirsek çürütmesi gerekiyor. Bu kadar ağır bir meslek için ise tatmin edici bir ücretle çalıştırılmamaları gerçekten üzücü bir durum.

Saygın Bir Meslek

Bu koşullarda kendini avukatlık mesleği alanına adayan avukatlar için yine de belli bir süreç içerisinde bu meslekte iyi bir noktaya gelme ihtimali bulunuyor ama dürüst olalım ki, günümüzde her sektörde olduğu gibi hukuk alanında da yaşanan bu rekabet avukatların bu seviyeye gelmesini ve asgarinin üzerinde para kazanmasını oldukça zorlaştırıyor. Gerçekten saygın bir meslek olan avukatlık mesleği ileride de bu şekilde saygın kalabilmesi için hukuk toplum nezdinde ne kadar önemli ise avukatlara da aynı değer verilmesi ve mesleğe verilen bu emeğin karşısında avukatlar maddi manevi tatmin sağlayabilmesi büyük bir önem arz ediyor.

Yazar: Deniz Keskin