Eğitim ve Meslek Olarak Eğitimcilik
Eğitim hepimiz için hayatımızın vazgeçilmezlerinden. Hatta ne kadar alırsak alalım yeterli görülmeyen değerlerimizden. Eğitim daha doğar doğmaz başlayıp hayatımızın son anına kadar devam eder. İnsan sürekli bir öğrenme haliyle eğitimi yitik bir hazine olarak arar, bulduğu zaman da daha yok mu diyerek hep aramaya devam eder.
Hemen hemen bütün insanların elde ettiği ve ileride elde edeceği imkânlar eğitim sayesinde olur. Eğitim sayesinde maddi olarak daha iyi imkânlar elde eder. Eğitim vasıtasıyla insanın bir ömür boyu edineceği meslek çoğu zaman o kişiyi maddi ve manevi olarak doyurur. Bu sayede insanın yaşadığı hayattan da daha fazla zevk almasını sağlar. Hayat standardını yükseltir. Eğitim, insanı, bilerek ve isteyerek düşünce üretmeye ve bir şeyler oluşturmaya sevk eder. Kafasındaki dar kalıpları kırıp ufka bakan bir görüşe sahip olmasına, dünya ya daha esnek ve geniş açıdan bakmasına, bilmediklerini öğrenmesine, bildiklerinin ise ne kadar yetersiz olduğunu anlamasına imkân sağlar. Eğitim sayesinde çevresindeki olayları daha anlamlı daha derinlemesine bakmayı öğrenir. Eşya ve hadiseleri ve onların hakikatini daha farklı bir perspektifle okumayı öğrenir.

Eğitim ve Bilgi
Eğitimsiz insan bildikleri ile yetindiğinde çok sığ kalır. Sadece bildiklerim yeter dediğinde yerinde saymakla kalmaz hızlı bir şekilde gerilemeye başlar. Bu şekilde yüzeysel bir bakış açısı ile olayları iyi değerlendiremez. Yüzeyselliğe takılıp kalan insan hep kaybetmeye mahkûmdur. Bu yüzeysellik ancak eğitim sayesinde aşılabilir.
Eğitim ve bilgi ve insanda fark oluşturur. Hayatın ve yaşamın inceliklerini fark etmemizi sağlar. Diğer insanlar arasında farkındalık oluşturur. İnsanların diğer insanlarla yakınlaşmasını, farklı bilgilere, farklı becerilere, görüşlere ve inançlara sahip insanlarla bir araya gelme olanağı sağlar. Bağımsız düşünce yapısına sahip olma noktasında insana çok yardımcı olur. Düşünce ufkunu geliştirmek ve genişletmek için çok iyi bir eğitime, bu eğitim sayesinde bilmeye ve daha çok bilmeye erişmeye olanak tanır.
Eğitimin Amacı

Yani eğitimin amacı; sağlıklı bireyler yetiştirmek, ileriye yönelik yatırımlarımızı kuvvetlendirmek ve bu birikimlerimizi en küçük detaya varana kadar yaşamımıza uygulamaktır. Yeteneklerimizi aldığımız eğitimle birleştirerek uzun yıllar hayatımızın bir bölümünü eğitime ayırırız.
İşte hayatımıza şekil verecek olan tüm bu eğitimleri alırken bize yol gösteren ışık tutan bir rehbere ihtiyacımız vardır;
Eğitimci…
Eğitimciyi anlatmadan önce neden eğitimle alakalı bu kadar detaya girdik peki? Çünkü hayatımızın çok büyük ve önemli bir kısmını dolduracak olan eğitimin dolayısıyla eğitimi bize verecek olan, anne babamızdan sonra hayatımızda önemli bir rol oynayan eğitimcinin önemi vurgulamak istedim.

Eğitim işi bir yazılımsa eğitimci bu yazılımı en güzel şekilde yazan yazılımcıdır. Eğitim en güzel insanın hoşuna giden mobilyalarsa eğitimci bunları oluşturan marangozdur. Eğitim toprağı işlemek ondan türlü türlü ürünler almak ise eğitimci o toprağa can vermeye vesile, onu işleyen çiftçidir. Eğitim bir insanı yetiştirme sanatıysa eğitimci bu sanatı icra eden sanatçıdır. Eğitimci insan sadece bir şeyler öğretmekten ziyade yetiştiricidir ve rehberlik özelliğine sahiptir. O sadece kendisine teslim edilen hayatları şekillendirmez, aynı zamanda günün şartlarına göre devamlı olarak kendini de yeniler.
Mesleğinde başarılı olmanın, ışık tutmanın zor bir zanaat olduğunun farkındalığıyla mesleğinde sürekli olarak kendini de yetiştirir. Kutsal bir meslek icra ettiğinden dolayı hep göz önündedir. Bu yüzden kılık kıyafetiyle, ahlakıyla, güzel davranışlarıyla hep örnek insan, rol model olmaya özen gösterir. Toplumu ve dolayısıyla toplumu oluşturan en küçük birey olan insanı yetiştirdiğinden omuzlarındaki misyonun farkındadır. Öğrencilerine “Bir insana her gün bir balık vermektense ona balık tutmayı öğretmek daha iyidir.” mantığıyla hakiki manada öğrenmeyi aşılar. Onlara birtakım bilgileri öğretirken bilgi edinmenin güvenilir yollarını gösterir, sağlıklı bilgi kaynaklarına nasıl ulaşabileceğini anlatır. Tüm bunları yapan eğitimci özellikle günümüzde bir sürü badireler atlatır ve bir sürü zorluklarla karşılaşır.

İdeal Eğitimci Olmak
İdeal bir eğitimci olmanın zorluklarını şu şekilde maddeler halinde sıralayabiliriz? :
- Eğitimcilik, bedeni ve zihni yoran, insanın duygularını çatışma haline sokabilen bir meslektir.
- Eğitimcilik, manevi sorumlulukları olan vicdanen görevini yapıp yapmamakla ilgili insana sürekli kendini sorgulatan bir meslektir.
- Günümüz şartlarında eğitimci kişi gelişen teknoloji ve sürekli yenilenen konulardan geri kalmamak için sürekli öğrenmek ve bilgilerini tazelemek zorundadır.
- Öğrencilerin kişilik, beden, zihin ve duygu gelişimlerine zemin hazırlamak ve bunlarla birlikte davranışlarını da istendik yönde değiştirmeye çalışmak zor bir iştir.
- Çocukların öğretmeni olmak bazen yeterli olmaz. Annesi, babası, arkadaşı olmamız gerekebilir. Bunları hep birlikte başarmak da oldukça zordur.
- Sınava dayalı ve yarışmacı bir sistemde eğitim vermek çok zor bir iştir.
- Kalabalık sınıflarda ders yapmak öğretmenin enerjisini tüketmesine sebep olan önemli bir zorluktur.
- Eğitimci azami derecede sabırlı ve müsamahakâr olmalıdır.
- Eğitimci öğrencilerine karşı olabildiğince adil ve tarafsız olmalıdır.
- Göz önünde olduğundan kılık kıyafeti düzgün olmalı, her zaman özen göstermelidir.
- Eğitimci mesleğini icra ederken her zaman iyimser, esprili, mütebessim ve kendisi ile barışık olmalıdır.
- Öğrencilerine karşı sadece bir öğretici değil aynı zaman da onların problemlerine karşı ilgili olmalı onları çözmeye özen göstermelidir.
Tüm bu zorluklara rağmen, insanların hayatlarının şekillenmesinde öncü ve yardımcı olmak yani eğitimci olmak dünyanın en güzel mesleklerinden birisi.