Eğitimde Fırsat Eşitsizliği
Birey doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlar. Eğitim okuldan önce ailede başlar. Çocuk öncelikle temel ihtiyaçlarını gidermeyi, konuşmayı, bulunduğu ortama uygun davranışlar sergilemeyi öğrenir.
Birey doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlar. Eğitim okuldan önce ailede başlar. Çocuk öncelikle temel ihtiyaçlarını gidermeyi, konuşmayı, bulunduğu ortama uygun davranışlar sergilemeyi öğrenir. Her bireyin kendine özgü yetenekleri bulunmaktadır. Ancak bu yeteneklerini etkili bir şekilde geliştirmeleri onların aile ortamlarına, yaşadıkları çevreye ve içinde bulundukları döneme göre farklılık gösterir. Eğitimde önemli olan öğretme değil öğrenmedir. Öğrenme, eğitim sürecinde katılımcının açısından görünen şeydir.
Eğitimde Öğrenme Çeşitleri
1.Aktif Öğrenme
Eğitim kurumlarında bir eğitimcinin gözetiminde, belirli program dahilinde bilgi aktarımı ile öğrenmedir.
2.Kendi Kendine Öğrenme
Öğrenme sürecinde bireyin kontrolü daha fazladır. Konuyu araştırarak, çalışarak aktarım yaparak öğrenme yöntemidir.
3. İşbirlikçi Öğrenme
Bir eğitimcinin belirlediği, birbirinden bağımsız kişilerin bir araya gelerek grup çalışmasında birbirlerine aktarım yaparak öğrenme yöntemidir.
4. Probleme Dayalı Öğrenme Yöntemi
Öğrencilerin edindikleri bilgileri kullanmaları amacıyla eğitimci tarafından ortaya atılan problemi çözmeye çalışarak öğrenme yöntemidir.
Eğitim Çeşitleri
Formal, non-formal, informal olmak üzere üç farklı öğrenme çeşidi vardır. Öğrenme sürecine eğitimcinin dahil olduğu belli bir müfredata bağlı olan eğitim çeşidi formal eğitimdir. Müfredat veya teorik bilgiden ziyade bireylerin deneyimleyerek öğrenmelerini sağlayan eğitim çeşidi non-formal eğitimdir. Doğal yaşam içerisinde, olağan şekilde gelişen öğrenme çeşidi ise informal eğitimdir.
Herkes Her Konuda Eşit Mi?
Bireyler hukuk önünde eşit haklar ile doğmaktadır. Öncelikle her insan yaşama hakkına sahiptir. Ancak hayatın her noktasında bireyler arasında önemli eşitsizlikler bulunmaktadır. Bu eşitsizlikler ırk, cinsiyet, ekonomik düzey, ailenin eğitim düzeyi, sosyal çevre, coğrafi farklılıklar ile kendini göstermektedir.
Erken çocukluk döneminden sonra bireyler öğrenimlerine okullarda eğitim alarak devam etmektedir. Ancak maddi, kültürel veya coğrafi farklılıkların neticesinde bazı çocuklar bu eğitim olanaklarına erişmekte zorluk çekmektedir.
Kırsal kesime doğru gidildikçe eğitim olanaklarından yararlanamayan çocukların sadece informal eğitim ile öğrenme süreçlerini tamamladıkları görülmektedir.
Bunların haricinde kültürel özellikler de eğitime ulaşmada bireyleri etkilemektedir. Örneğin bazı kapalı toplumlarda kız çocuklarının okutulmaması günümüzde görülmeye devam etmektedir. Ancak yeni kanunlar ile bazı eşitsizlikler giderilmeye çalışılmaktadır. Toplumda her bireyin etkili bir şekilde gelişebilmesi için eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
Eğitimde Fırsat Eşitliği Nedir?
Eğitimde fırsat eşitliği eğitimsel kaynaklara ulaşabilme ve onlardan yararlanabilme eşitliğini ifade eder. Bu bağlamda baktığımız zaman aynı dönemde yaşayan bireylerin başarılı olabilmelerinde eğitimde fırsat eşitliği önem arz etmektedir. Çünkü bireyler yeterli ekipmana, doğru bilgiye, faydalı bir eğitim anlayışına ulaşamadıkları taktirde başarılı olmaları beklenemez.
Ülkelerin doğusundan batısına, hatta şehirlerin içerisinde dahi eğitim olanaklarının öğrenciler için eşit olması gerekmektedir. Ancak ülkemizde metropol şehirlerine baktığımızda eğitimde fırsat eşitsizliği göze çarpmaktadır. Örneğin, Beşiktaş’ta bulunan bir devlet okulu ile Sultan Gazi gibi semtlerde bulunan bir devlet okulunun arasında büyük farklar bulunmaktadır. İlk göze çarpan fark sınıf mevcutlarıdır.
Fırsat Eşitsizliği Nedenleri
Fırsat eşitsizliğinin nedenlerinden biri de paralı ve parasız okul ayrımıdır. Durumu iyi olmayan ailelerin çocukları eğitim gördükleri okullarda kısıtlı materyallerle, yetersiz öğrenim görmektedirler. Durumu iyi olan ailelerin çocukları özel okullarda tüm imkanlar sağlanarak, hayal güçleri geliştirilerek, farklı etkinliklere katılarak daha faydalı eğitimler görmektedirler.
Bu farklılıkların sonucunda ise durumu iyi olmayan ailelerin çocukları da iyi olan ailelerin çocukları da aynı sınava tabi tutulmaktadırlar. Fırsat eşitliği, eğitimin kalitesini ve verimini artırmak için her kesimde bulunması gerekmektedir. Öncesinde eğitim bir haktır, herkese eşit sunulması gerekmektedir. Özellikle ülkemizde son dönemde özel sektöre devredilmeye çalışılan eğitim, şüphesiz özel sektörün elinde, parası olanın daha iyi eğitim aldığı bir iklime bürünmektedir.
Hâlbuki ülkemizde eğitim sayesinde bulunduğu sosyo-ekonomik düzeyi değiştirmeye çalışan çok insan olmuştur. Bu aynı zamanda eğitimin de bir işlevidir. Son zamanlarda eğitimde fırsat eşitliğinin yokluğu ile bu işlev de kaybedilmektedir. Eğitimde fırsat eşitsizliği bir gün son bulacak mı?
Yazar: Şule Kama