Farkında Olunmayan Farkındalık Otizm
Otizm tanısı koyulduğunda, eğitim sürecinin başlatılabilmesi için Sağlık Kurulu Raporu alınması gerekmektedir. Bu sağlık kurulu iç hastalıkları, genel cerrahi, göz hastalıkları, kulak-burun-boğaz ve nöroloji veya ruh sağlığı uzmanlarının bir araya gelmesi ile oluşan bir kuruldur.
Otizm son yıllarda dünyada ve ülkemizde oldukça sık görülen ve insanlar tarafından tam olarak bilinmeyen gelişimsel bir bozukluktur. 2018 yılında her 59 çocuktan 1’inde görülen Otizm, tam adıyla Otizm Spektrum Bozukluğu doğuştan var olan ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan, tam kaynağı bilinmemekle beraber beynin yapısını etkileyen sinir sistemleri ile ilişkilendirilen bir durumdur. Otizme tam olarak neyin neden olduğu bilinmemekle beraber genetik olduğuna dair bilimsel verilere ulaşılmıştır.
Nedenleri ile alakalı birçok araştırma yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğunda erken teşhis ve eğitim hayati önem taşımaktadır. Erken teşhis ve yoğun eğitim otizm etkilerini azaltmakta, bazı çocuklarda ergenlik çağına gelindiğinde otizm etkileri yok denecek seviyeye gelebilmektedir. Otizm belirtilerini çocuğunuzda görüyorsanız hemen doktora başvurmalı ve gerekli eğitim sürecini başlatmalısınız.
Belirtileri Nelerdir?
Otizmin belirlenen birçok belirtisi bulunmaktadır. Bu belirtiler göz önüne alınarak şüphelenen çocuk ilgi ile gözlenmelidir. Çocuğunuzun bu belirtileri gösterdiğini düşünüyorsanız doktora başvurmalısınız. Bu belirtilerden bazıları şunlardır.
- Konuşmada gerilik
- Çocuğun ismi ile çağrıldığında tepki vermemesi
- Göz teması kurmama
- Dönen nesnelere ilgi duymak
- Kendi kendine sallanmak
- Takıntılı davranışlar göstermek
Otizm Teşhisi Konulma Süreci
Otizm her toplumda ve her ırkta görülebilmektedir. Bu tür etkenlere bağlı olmamakla beraber erkeklerde kızlara oranla daha çok görüldüğü saptanmıştır. Otizm bir ruh hastalığı asla değildir, fakat bazı belirtileri bunu çağrıştırabilir. Otizm ile ilgili toplumumuzda yeterli bilgi ve anlayış son yıllara kadar oldukça düşüktü. Son yıllarda gerek televizyon gerek sosyal medyada otizmin bir farkındalık olduğunun anlatılması sonucunda toplumumuz kısmen de olsa bilinçlenmeye başlamış durumdadır. Otizmli çocukların fiziksel bir sorunu bulunmamaktadır, otizm kendini davranışlar üzerinde gösteren nöro-gelişimsel bir durumdur.
Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek kişiler uzman doktorlardır. Uzman doktorlar çocuğu gözler, gelişimsel testler yapar ve aile bireylerine sorular sorarak tanı koyar. Erken tanı koyulması, eğitim sürecinin erken başlaması açısından oldukça önemlidir. Otizmin bilinen tek tedavisi yoğun ve düzenli eğitimdir. Tanıyı koyacak doktorlar çocuk nörologları ve çocuk ruh sağlığı uzmanlarıdır. Henüz otizm tanısı koyulmamışsa ve şüpheleniliyorsa, çocuk sağlığı uzmanı veya çocuk nörologlarını bünyesinde barındıran araştırma hastanelerine ya da devlet hastanelerine başvurabilirsiniz.
Otizm Eğitimi
Otizm tanısı koyulduğunda, eğitim sürecinin başlatılabilmesi için Sağlık Kurulu Raporu alınması gerekmektedir. Bu sağlık kurulu iç hastalıkları, genel cerrahi, göz hastalıkları, kulak-burun-boğaz ve nöroloji veya ruh sağlığı uzmanlarının bir araya gelmesi ile oluşan bir kuruldur. Bu rapor alındıktan sonra başlayacak eğitim sürecine özellikle ailenin katılımı oldukça önemlidir. Okulda veya bireysel terapilerle alınacak eğitimler sonrası ailenin de evde eğitime hassasiyet göstermesi çocuğun gelişimine oldukça büyük katkılar sağlayacaktır.
Özetle ailenin eğitimler hakkında bilgi sahibi olması, buna özen göstermesi ve dışarıda alınacak eğitimler haricinde çocuğuna bir eğitim sunması gelişimde ilerleme kaydedilmesi açısından zorunludur. Otizm tanısı koyulan çocuklara verilen eğitimin adı özel eğitimdir. Bu eğitim çocuklarda görülen otizm belirtilerini ve davranışlarını etkileyen faktörlere azaltmayı ve bu davranışları düzenlemeyi amaçlamaktadır. Bu eğitimler çocukların yaşamlarında bağımsız olmalarını ya da en az bağımlı olabilecek şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli kişisel bakım, zihinsel, sosyal ve iletişimsel yeteneklerinin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmaktadır.
Özel eğitim programları konuşma terapileri uygulayarak çocukların konuşma becerilerinin geliştirilmesi ve düzeltilmesi, ve diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurabilme yeteneklerinin geliştirilmesi amaçlamaktadır. Diğer bir terapi olan uğraşı terapisinde ise çocukların kişisel bakım becerilerini geliştirmek, çeşitli koordinasyon özellikleri kazandırmak, el ve göz koordinasyonu ile motor becerilerini geliştirmek amaçlanmaktadır.
Yazar: İsmail Sandıkçı