Güçlü Özgüven Nasıl Kazanılır?
Özgüven bireyin bilincini sağduyulu bir şekilde oluşturması, artı ve eksileriyle bir bütün olarak varlığını yorumlayabilmesi olarak tanımlanabilir. Özgüven eksikliği ise dünya üzerinde yaşayabileceğiniz en büyük kayıplardan biridir.
Özgüven bireyin bilincini sağduyulu bir şekilde oluşturması, artı ve eksileriyle bir bütün olarak varlığını yorumlayabilmesi olarak tanımlanabilir. Özgüven eksikliği ise dünya üzerinde yaşayabileceğiniz en büyük kayıplardan biridir. Hiçbir zaman varlığınızı olduğu gibi ortaya koyamaz, sürekli bir tedirginlik hayaliyle yaşarsınız.
Yaşam öyle ya da böyle bizi kendine bağlamıştır. Cesaret gösterip özgüven zırhını kullanacak mısınız, yoksa yolunuza koca bir özgüven eksikliği ile mi devam edeceksiniz? Önemli bir dönüm noktasıdır bu. İşte burada tercihini özgüven eksikliği problemini çözmekten yana kullanacaklar için "toparlanın, gitmiyoruz!" minvalinde altı yıldız madde ve yapılması gerekenler.
Bilinçaltı Kabulleri Temizlemek
Özgüveni etkileyen faktörlerin başında bilinçaltı kabullerimiz gelir. Anne-baba ve yakın çevremizde getirdiğimiz inançlarımız ne yazık ki yeterlilik duygumuzu etkilemektedir. Ufak yaşta olumsuz telkinler almak ve diğer çocuklarla sık sık kıyaslanmak, bir çocuğun özgüveni için büyük bir tahribattır. Konuşan çocuğun susturulması, olumsuz etiket almak belki de çoğumuzun başına gelmiştir ama bunu değiştirebiliriz. Bu aşamada yapmanız gereken şey, bir peçete alıp bilinçaltınıza yerleşmiş olumsuz telkinleri onun üzerine yazmak ve onlarla yüzleştikten sonra peçeteyi didik didik etmektir. Derin bir nefes alarak kendinizi daha yetenekli, daha girişimci, konuşmaları başlatan ve kendine güvenen bir kişi olarak hayal edin. Negatif kabullerinizin birer birer çöktüğünü göreceksiniz
Olayları Doğru Değerlendirmek
Özgüven eksikliği yaşayan bireyler de dahil, hepimizin zihni genellemeler, silmeler ve çarpıtmalar yapmaya yatkındır. İş başvurusu yapan bir arkadaşınızı düşünün. Birkaç iş başvurusu olumsuz sonuçlandığında "işler hep kötüye gidiyor, zaten ben bunu başaramayacak yeteneksiz biriyim" dediğini farz edelim. İşte bu genelleme, olumlu duygularımızı kendi ellerimizle silip baltalamaya yol açmaktadır. Bunu fark ettiğimizde durup, en doğru analizini yaparak, yetenekli olduğumuz yönlerimizi kendimize hatırlattığımızda zihnimizi genelleme durumundan çıkarmış olacağız. Gerçekten her konuda mı yeteneksizsiniz? Gerçekten hiç mi başarılı olduğunuz bir alan yok?
Felaket Senaryoları Yazmayı Bırakmak
Düşündüğünüz her şeye inanmak zorunda değilsiniz. Bazen zihnimizde o kadar olağandışı senaryolar yazıyoruz ki kendi potansiyelimizi sınırlıyoruz. Bir sunumda konuşacaklarınız aklınızdan gitse ne olur? Birkaç kişi "konuşmasında bazı yerleri unuttu" dese ne olur? Hiçbir şey. Sakin kalıp kendinize inancınızı koruduğunuzda işler yolunda gidecektir. Yapmanız gereken şey, gerçek ile senaryo olanı birbirinden ayırmak ya da senaryonuzu en olumlu hale dönüştürmektir. Özgüveninizi Ortaya Çıkarın.
Mükemmeliyetçilik Takıntısını Çöpe Atmak
Böyle bir düşünce eğiliminiz varsa bu sizi ya hep ya hiç keskin uçlarına götürür. Orta halli durumlardan tatmin olmamak daima sizi yetersizlik hissinin kucağına atacaktır. Kendinize haksızlık ederek mükemmele ulaşmak arzusunu kamçılamak yerine performansınıza odaklanın. Elinizden gelen en iyi şeyi yapın. Göreceksiniz, kendi olmak ve kendini bilmek sizi zaten kemale erdirecektir.
İç Sabotajcıları Fark Etmek
Antivirüs programlarıyla bilgisayarlarımızı koruduğumuz gibi kendimizi de korumalı, dışarıdan gelen sabotajcılara ve iç virüslerimize karşı bağışıklık geliştirmeliyiz. "Gerçekten gayret edersem neden olmasın?" Kendinizle bu şekilde konuşarak olumlama yaptığınızda iç sabotajcılarınızın seslerinin kısıldığını fark edeceksiniz.
Doğru Odaklanmak
Belki de bu maddeler içerisinde en önemlisi, doğru odaklanmanız ve varlığınızı objektif bir bakışla değerlendirebilmenizdir. Bugüne kadar üstesinden geldiğiniz durumları, becerilerinizi, nasıl bir insan olmak istediğinizi ve nihayetinde geliştirmek istediğiniz yönlerinizi yazın. Zihninizden kağıda aktardığınızda tüm bunlara bir nefes vermiş olacaksınız. Canlandıracaksınız onları.
Eksiklerinizin farkında olup, onları kabullenerek gelişime açık davrandığınız, korkularınız birer birer önünüzden çekilecektir. Açılan yolda bir takım somut engeller çıkacak olsa da aslında siz bu yolculukta kendinize varacaksınız. Hayali engellere takılıp kalmadığınız sürece yolunuz hep açık kalacaktır.
Yazar. Gülsüm Güller