İş Sağlığı ve Güvenliği

İş sağlığı ve güvenliği, işyerlerinde işin yapılması sırasında çeşitli sebeplerden meydana gelen sağlığı tehlikeye sokabilecek koşullardan korunmak maksadıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalar bütünüdür.

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği genellikle sosyal güvenlik kavramıyla karıştırılmaktadır. Hâlbuki bu kavram genel anlamda sadece çalışanların değil tüm işletmenin ve üretimin de güvenliği düşünülerek üç ayrı alandaki çalışmaların birleşimi olarak kabul edilmektedir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Nedir?

İş sağlığı ve güvenliği, işyerlerinde işin yapılması sırasında çeşitli sebeplerden meydana gelen sağlığı tehlikeye sokabilecek koşullardan korunmak maksadıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalar bütünüdür. Daha farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse, çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmalarını sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Amaçları

İş güvenliği çalışmalarının temel amacı çalışanları korumaktır. Yani çalışanın en temel hakkı olan, yaşama hakkı ve sağlığını korumak için güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktır. Başka bir deyişle, çalışanlar iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunarak, onların ruh ve beden sağlıklarının güvence altına alınması amaçlanmaktadır. Maddeler halinde yazacak olursak;

  • Sağlığa zararlı etkenleri tespit etmek
  • Bireysel nitelikleri değerlendirmek
  • İşyeri ortam etkenlerini belirlemek
  • Bu etkenlerin kontrolünü sağlamak, olumsuz etkenleri olumlu hale getirmek

İş Sağlığı ve Güvenliği Tarihçesi

İlk insandan günümüze kadar geçen sürede insanların yaşam tarzlarında birçok değişiklik olmuştur. İlk insanlar yaşamlarını sürdürebilmek için avcılık ve toplayıcılık yaparken günümüzde ise çok farklı alanlarda çalışma hayatını sürdürmektedir. Yapılan işler değişmiş olabilir ancak her işin kendine özgü tehlikeleri olduğu ve bütün çalışanların büyük ya da küçük birçok risk ile karşı karşıya olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

Birkaç yüz yıllık yakın tarihimize kadar iş sağlığı ve güvenliği gibi bir kavramın varlığı söz konusu değildi. Bunun en temel nedeni sahip olunan bilgi seviyesinin çok düşük olmasıydı.

Doğamız gereği olaylara bir açıklama getirme ihtiyacı duymaktayız. Bunun bir sonucu olarak insanlar sebebini anlayamadığı, çözümünü bilmediği ve sonucunu kestiremediği bütün olayları açıklamak için bu olayların ruhani ve tanrısal güçler tarafından gerçekleştirildiğini kabul etmişlerdir. Bu hayali varlıklar sayesinde bu olaylara bir açıklama bulunamadığı gibi kimse de bu olaylar sonucunda ortaya çıkan kötü durumların sorumluluğunu da üstlenmek zorunda kalmamıştır. Hastalıkların, kazaların ve afetlerin neden sonuç ilişkilerinin incelenmesi ve bilimin olaya müdahil olması ile İş Sağlığı ve Güvenliği kavramı doğmuştur.

Sanayi Devrimi ve Sonrası İş Sağlığı ve Güvenliği

1761’ de Buhar keşfi ile birlikte, fabrikalar oluştu. Tarımda çalışanlar fabrikalarda çalışmaya başladı. Göçlerle birlikte, aileler parçalandı. Kötü şartlarda yetersiz beslenme, barınma, uzun süre çalışma, aşırı yorgunluk, salgın hastalıklar, olumsuz çevre şartları, iş kazaları ve meslek hastalıkları çalışanın sağlığının bozulmasına ve ölümlere sebep oldu. İş sağlığı ve güvenliği toplumsal sorun olarak toplumun ilgisi çekmeye başladı.

Dünyada iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili ilk yasal düzenlemeler 1802’de çıraklara yönelik olarak (Health and Morals of Apprentices Act) iş sağlığı ve güvenliği alanında ilk yasal düzenleme İngiltere’de yapıldı. Çalışma süresi düzenlendi. Günlük çalışma süresi 12 saatle, haftalık çalışma süresi 58 saatle sınırlandırıldı.

  • 1833 de çıkarılan yasa ile
  • En küçük çalışma yaşı 10 oldu.
  • Doktor raporu (işe giriş muayenesi) getirildi.
  • 1847 de işyeri denetimi yasalaştı. İş müfettişliği (fabrika denetçiliği) başladı.

Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Tarihçesi

  • Gümüşhane, Ergani, vb. madenlerdeki çalışmalar
  • 1829’da Ereğli’de bulunan kömür madeni ile ilgili çalışmalar
  • 1867’de Dilaver Paşa Nizamnamesi
  • 1869’da Maaddin Nizamnamesi

ile çalışma koşulları, yatakhane, çalışma süresi, ücret, vb. sosyal hayatı düzenleyen ilk belgelerdir.1871’de kurulan Ameleperver Cemiyeti, tekstil, gıda, kâğıt işkolu işçilerinin, 1895’ de Osmanlı Amele Yardımlaşma Cemiyeti Tophane işçilerinin, çalışma koşullarının iyileşmesi için çalışma yaptılar.

Cumhuriyet Döneminde İş Sağlığı ve Güvenliği

Cumhuriyetin ilk yıllarında Umumi Hıfzısıhha kanunu çerçevesinde Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen İşçiler Hıfzısıhhası ve Gayri sıhhi müessese gibi çalışmalar mevcuttu. Ayrıca işçi işveren ilişkileriyle ilgili Medeni kanun ve Borçlar Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği alandaki yasal düzenlemelerdir.

  • 1936 yılında ilk İş Kanunu (3008 sayılı) çıkarılmıştır. Bundan sonra 1971 yılında 1475 sayılı İş Kanunu çıkarılmıştır.
  • 1964 yılında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu çıkarılmıştır.
  • 1971 yılında 1475 sayılı İş Kanunu ve 2003 yılında 4857 sayılı İş kanunu çıkarılmıştır. Yürürlükte olan İş Kanunu 4857 sayılı kanundur.
  • 2006 yılında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çıkarılmıştır ve yürürlüktedir.
  • 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkarılmıştır ve yürürlüktedir.
Yazar: Fuat Emanet