İşsizlik Dönemi
Devir, hızla sörf yapma devridir. Çünkü işsizlik seviyesi tüm dünyada çok yüksek seviyede ve bu düzendeyken artan nüfus, iş aramaya devam ediyor. Gelişimini son derece hızlı yürüten insanlarda da işsizlik çok fazla mevcuttur, bunu da söylemeden geçemeyiz
Günümüz teknolojisiyle yaşantımıza devam ederken karşılaştığımız işittiğimiz, deneyim sağladığımız ve/veya gördüğümüz birçok etmenin gelişimine ayak uyduramadığımız, kesin. Geçmişle kıyaslandığında teknolojinin gelişimi eğitim seviyesinin yükselmesi, ülke bazlı gelir gider dengelerinin sürekli değiştiği dünyada biz, insanlar olarak, aldığımız eğitim sonunda hayatımızı şekillendireceğini düşündüğümüz üniversitelere giriş sınavına giriyoruz. Zorlukla kazandığımız (kazanamayanların sayısı daha fazladır) üniversitelere giriş sınavı ardından zorlu bir üniversite yaşamı sürdürdükten sonra işin en önemli aşaması olan kariyer hayatına adım atmaya çalışıyoruz.
İş Arama
İşte hayatımızın dönüm noktası belki de bu noktadır. Bu duruma iş arama adını verebiliriz. Mezuniyet bölümümüze ve notlarımıza göre iş ararken karşımızda, fark ediyoruz ki, olağanüstü büyüklükte bir kariyer dağı bulunmakta. Tecrübe adına düşündüğümüzde en ufak işten en büyük işe doğru adım atmak en mantıklı olanıdır ancak baş bölümde de bahsettiğim üzere, hızla değişen ve gelişen dünyada tecrübe adımları yavaştan hızlıya doğru devşirilmeli, buna inanıyorum. İlkokuldan başlayıp üniversite mezuniyetine kadar gelişim (kişi başı) zorunludur desek de aslında gelişimin son durağının üniversite mezuniyeti olduğunu düşünüyoruz ve bu, bence, yanlıştır.
Kariyer Tamamlama
Gelişimin temel başlangıç durağı ilkokuldur, bu doğrudur, ancak insan 70’inde bile gelişime açık bir şekilde yaşıyordur. Bu yüzden ilgi ve zeka alanımızın yettiğince gelişime açık ve geliştirici güçle yaşarsak "iş arama" ve "kariyer tamamlama" aşamalarını başarıyla geçiriyor/bitiriyor oluruz. Çünkü günümüz dünyasında "işsizlik" söz konusu iken sağlam zeminde gelişimini sağlayanlar, kariyer hayatını başarıyla sürdürmektedir. İşsizliğin bana göre iki türü bulunmakta;
- Gelişimini başarıyla sürdürmekte olmasına rağmen oturduğu yerden iş ve veya başarı bekleyenler,
- Kendini geliştiremeyenler ve hatta okul hayatını erken ya da çok geç bitirenler.
İlk maddedeki insanlara "şaşkın insan" diyebiliriz. Çünkü ne yapacağını şaşırmıştır. Hatta bilmiyordur. Son derece iyi Japonca öğrenmiş bir birey örneğin, ticaret şirketlerinde ya da Japonya’ya gidip sağlık federasyonlarında çalışma yoluna gitmeyip bir bankada çalışıyor ise bu durum ne o şahsa ne ülkesine ne de tüm dünyaya faydası olacaktır.
Okuyamayan İnsan
İkinci model insan ise ya kendi isteğiyle ya da ailesinin baskısıyla okuyamayan insanlardır. İstisnalar kaideyi bozmaz diyerekten bu insanların çoğunlukla hayata tutunamadıkları, asgari ücretlerle kendisini veya evli ise ailesini geçindirmeye çalıştıkları, hatta çok daha kötüsü çeşitli suçlar işledikleri tecrübelerle ve tanıklıklarla sabitlenmiş olduğunu düşünüyorum. Evet dünya gelişiyor, hem de çok hızlı ve acımasızca, bu kadar hız varken güneşlenmeye ne hacet.
Devir, hızla sörf yapma devridir. Çünkü işsizlik seviyesi tüm dünyada çok yüksek seviyede ve bu düzendeyken artan nüfus, iş aramaya devam ediyor. Gelişimini son derece hızlı yürüten insanlarda da işsizlik çok fazla mevcuttur, bunu da söylemeden geçemeyiz. Hal bu iken, savaş milyarlarca insan için henüz yeni başlıyor. Önümüzde daha robotlarla iletişime geçeceğiz. Bu yüzden eğitim hayatı boyunca organize ve olağanüstü düzeyde gelişime açık olmak, insanlarla geniş bir iletişim ağı kurmak, girişken ve sosyal olmak, para biriktirmek (parayı organize etme), uluslararası gelişim tecrübesi sağlamak ve dürüst/etik bir yaşam kalitesi sağlamak en önemlisidir.