İşsizlik Döneminde Depresyondan Korunma Yolları

Eyvah ekonomi yine kötüye gidiyor, işsiz kalırsam ben depresyona girerim. Şirketler küçülmeye gidiyor, abim işsiz kalırsa kafayı yer. Eşimin sözleşmesini yenilemeyeceklermiş fazla evde takılırsa depresyonundan geçilmez. Yine işsizlik geldi çattı. Fazla uzarsa beni tımarhaneden toplarsınız artık. İşsizlik ne zor şeymiş be kardeşim. 1aydır işim gücüm yok depresyondayım.

Şayet böylesi haller ve kafalar içerisindeyseniz biraz aklınızı başınıza toplamak için tam olarak doğru yerdesiniz. Peki, İşsizlik Sürecini Nasıl Verimli Kullanabiliriz? Şimdi bu depresif halleri ve ağır can sıkıntınızı bir kenara bırakın ve bu yazıyı dikkatlice okuyun. Çünkü bu yazıda işsizlik döneminde sizi depresyona girmekten kesinlikle kurtaracak bizzat test edilmiş, onaylanmış 3 yoldan bahsedeceğim.

Garantili 3 Yol

Öncelikle şunu belirteyim, ben şu an tam 2 aydır işsizim ve burada bahsettiğim her şeyi bizzat kendim uyguluyorum. İster inanın ister inanmayın keyfim inanılmaz yerinde ve kendimi inanılmaz özgür ve sağlıklı hissediyorum. Sadece yapmak istediğim şeyleri yapıyorum, sürekli yeni şeyler öğreniyorum, sevdiğim insanlara daha çok zaman ayırıyorum, kaç zamandır izlemek istediğim dizileri izliyorum, ilgi alanıma yönelik tüm dünyadan yeni YouTube kanalları keşfediyorum, Bu bir uyarıdır sakın tembellik edip bu önereceğim 3 yolu öylesine okuyup geçmeyin ve uygulayın. Çünkü uygulamaya koyduğunuzda inanılmaz sonuçlar alacağınızı garanti ediyorum. Hem zaten işiniz gücünüz yok. Uygulayın gitsin. Faydası olur, zararı olmaz.

Aktif Olun

İşsiz kaldığınız bir dönemde sakın ola sakın bir gün bile elinizde TV kumandası varken koltukta uyuyakalmayın. Yakın dönemde yapılan araştırmalar, işsizlik ve kilo alma arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürüyor ki benim de oldukça aklıma yatıyor. Zira bundan önceki işsizlik dönemimde tam 7 kilo almıştım ve o kiloları verene kadar canım çıktı. İşsizlik döneminde bedeni sürekli aktif tutmak hem fiziksel sağlık hem de ruhsal sağlık açısından çok çok önemli.

Bu nedenle, biraz bütçe ayırabiliyorsanız mutlaka evinize yakın bir spor salonundan üyelik alın. Ve o spor salonuna her gün mutlaka gidin ve sağlık koşullarınız el verdiğince bol bol spor yapın. Emin olun, kendinizi muhteşem hissedeceksiniz. Şayet bir spor salonu üyeliği için ayıracak bütçeniz yoksa telefonunuza pacergibi bir adım sayma uygulaması yükleyin ve uzun yürüyüşlere çıkın. Bu tür uygulamalar, kaç saat aktif olduğunuzu, kaç adım yürüdüğünüzü ve ne kadar kalori yaktığınızı hesaplıyor. Kendinize günlük ve haftalık hedefler belirleyin ve hedeflerinizi her seferinde artırın. Hedeflerinize ulaştığınızda ve daha yüksek hedefler koymaya başladığınızda kendinizle kesinlikle gurur duyacaksınız.

Ben öyle dışarı çıkmayı çok seven bir tip değilimdir, hele spor salonlarından hiç hazzetmem diyorsanız, sizin için de şöyle bir önerim olacak. Sadece YouTube’a girin ve Çetin Çetintaş yazın. Çetin’in Youtube kanalındaki başlangıç seviyesi yoga dersleri yoga deneyimi olmayan ve evde vakit geçirmeyi sevenler için adeta biçilmiş kaftan. Çok basit yoga hareketleri bile kan dolaşımı, sindirim ve solunum açısından inanılmaz faydalar sağlıyor.

Ayrıca yoga hareketleri zihinsel sağlık açısından da kesinlikle çok faydalı. Hem belki bu işsizlik döneminizde yogayla tanışır, yoganın nimetlerinden faydalanmaya artık siz de başlarsınız. Eğer İngilizce biliyorsanız YouTube’daki Yoga With Adriene de inanılmaz güzel bir kanal bu arada. Paylaşmadan edemedim. Ya da bedeninizi aktif tutmak için kendi yöntemlerinizi uygulayın. Bisiklet, judo, halay, ağaca çıkma, tekvando, ip atlama, futbol, salsa, yüzme, evde kendi kendine tepinme vs. Ne yapın edin, lütfen aktif olun.

Meditasyon Yapın

Sakın bu da nereden çıktı şimd demeyin ve bu işsizlik döneminizde mutlaka meditasyon yapmayı artık günlük rutininiz haline getirin. Meditasyonun faydaları saymakla bitmiyor ve ben de yaklaşık bir buçuk yıldır düzenli meditasyon yapıyorum. Gerçekten o saymakla bitmez faydalarını kendim bizzat tattım. O nedenle, hazır vaktiniz varken kapsamlı bir meditasyon araştırması yapın, en çok hangi yöntem size uygun, keşfedin ve meditasyonu bir yaşam tarzı haline getirin.

Yoga felsefesinde yüksek konsantrasyon, mutlak odaklanma vs. anlamlarına gelen meditasyon, bu işsizlik sürecinde zihninizin boşlukta savrulmasını engelleyecek, şayet varsa unutkanlık ve dalgınlık gibi sorunlarınızı çözecek ve zihninizin hiçbir işe yaramayan negatif düşünce üretmesinin önüne geçip depresif bir moda girmesini engelleyecek. Üstelik bu kadar işe yarayan bir şeyi yapmak için tek ihtiyacınız olan şey, bağdaş kurup oturabileceğiniz bir köşe ve nefesiniz. Bu kadar.

Hindular, ilk doğduğumuzda nefes ciğerlerimize dolar dolmaz yaşamaya başlıyoruz ve nefesimiz kesildiğinde bu dünyaya veda ediyoruz, dolayısıyla nefesimiz hayatımız boyunca her zaman yanımızda olan en iyi dostumuz ve günde bir saat bu en iyi dostumuzla baş başa olmak bizi her açıdan daha iyi bir insan yapar diyor. Hinduların bu dediğini yabana atmayın ve günde bir saat hiçbir şey düşünmeyip nefesinizin burnunuzdan girişine ve çıkışına odaklanın. İnanılmaz bir zihinsel rahatlama yaşayacağınızı, çok daha pozitif bir insan olacağınızı ve işsiz kaldığınız bir dönemde depresyona girmenizi engelleyeceğini garanti ediyorum.

Sağlıklı Beslenin

Gün içinde nasıl hissedeceğimizi ne düşüneceğimizi ne söyleyeceğimizi ne yapacağımızı kesinlikle yediğimiz şeyler belirliyor. O yüzden işsizseniz ya da ileride işsiz kalırsanız ki umarım öyle bir şey olmaz, depresyona girmemek için yediklerinize ayrıca önem gösterin. Gerçi ben beslenme uzmanı, sağlık bilimcisi, diyetisyen vs. değilim, o nedenle size şunu yiyin, bunu yemeyin diyemem.

Ama şöyle bir öneride bulunabilirim, işsizlik dönemini yediklerinizin enerjinizi ve duygu durumuzu nasıl etkilediğini tespit etmek için bir fırsat olarak kullanın. Çünkü kendinizi dinlemek için bunca vakti çalışırken bulamayacağınızdan eminim. Ayrıca, kendi araştırmalarınızla da pek çok sağlıklı beslenme yöntemi bulabilirsiniz ama şöyle bir önerim olacak. Mesela bir hafta boyunca ne yediğinizi ve nasıl hissettiğinizi ve enerji seviyenizi not edin. Bu bir haftanın sonunda yediklerinizi karbonhidrat ağırlıklı, et ağırlıklı, sebze ağırlıklı, şeker ağırlıklı vs. şeklinde kategorize edin ve her birinde nasıl hissettiğinizi altına yazın.

Bu şekilde bedeninizin ne yiyince daha çok ağırlaştığını ve tembelleştiğini, ne yediğinizde daha fazla enerji üretip hafiflediğini analiz ederek kendiniz için en doğru beslenme biçimini kendiniz oluşturabilirsiniz. Her gün işe gidip gelmek zorunda olmadığınız bu dönemi bedeninizi daha yakından tanımak için kullanın, gelecekte yaşama ihtimaliniz olan pek çok sağlık sorununun önüne geçin ve işsizlik psikolojisine iyice kendinizi kaptırıp depresyona girmeyin.

Yazar: Nurhayat Köklü