Kişisel Gelişimin Hayata Olan Katkısı

Birçok insan yaşadığı hayatın anlamlı ve doyumlu olmasını istiyor. Gündelik stres faktörleriyle boğuşurken, çoğu zaman bu isteğini göz ardı ediyor. Hatta stres yönetiminin sağlanamadığı durumlarda, karşımıza depresyon, panik atak ve obsesyon gibi rahatsızlıklar çıkıyor.

Evden işe, işten eve koştururken hayat, hep bir akış halinde devam ediyor. Bu akış sırasında insanların kafasında genelde; “Yarın tamamlamam gereken işlerim neler?”,Faturaların ödeme tarihi geçti mi?”, “Hafta sonu nasıl bir plan yapalım?”, ya da “Akşam yemeğinde ne yiyeceğiz?” gibi güncel sorular dönüp duruyor.

Ancak insan bir an durup, her şey yolunda gitse bile kronik bir keyifsizlik içerisinde olduğunu fark ettiğinde bir cevap arayışına giriyor. Kişisel gelişim bu şekilde başlamış oluyor. Hayata artık farklı bakıyoruz ve sorularımıza cevaplar buldukça daha mutlu hale geliyoruz.

Kişisel gelişim uğruna neler yapıyoruz? Okuduğumuz kitapların türü değişmeye başlıyor. Arama motorlarını kullanıyoruz. Sosyal medyada bu tarz içerikler dikkatimizi çekmeye başlıyor. Fazlasını istemek insanın doğasında var, daha fazla bilmek istiyoruz.

Kişisel Gelişim Neden Önemli?

Birçok insan yaşadığı hayatın anlamlı ve doyumlu olmasını istiyor. Gündelik stres faktörleriyle boğuşurken, çoğu zaman bu isteğini göz ardı ediyor. Hatta stres yönetiminin sağlanamadığı durumlarda, karşımıza depresyon, panik atak ve obsesyon gibi rahatsızlıklar çıkıyor. Bunlardan sıyrılıp, hayata baktığımız gözlüklerimizin tozunu alabilmek için kişisel gelişim, sığınağımız oluyor. Kişisel gelişimin en önemli adımı farkındalık.

Farkındalık

Farkındalık zihni mercek altına alabilme yeteneği geliştirildiğinde kişisel gelişim başlamış oluyor. Farkındalıkla birlikte, dikkatimizi içinde bulunduğumuz zamana ve o an hissettiklerimize odaklıyor ve bunların gelip geçeceğinin bilincinde oluyoruz. İyimser bir bakış açısı ediniyoruz. Çözümsüz gelen problemler ve stres unsurları bir anda küçülüyor. Pozitif olayları ve kişileri görmeye başlıyoruz. Kişisel gelişim sayesinde hayatı zorlaştıran unsurlardan temizleyip, daha basit yaşayabiliyoruz! Ne özgürlük ama!

Kendi İplerini Elinde Tutma

Çoğu zaman karşımıza çıkan zorlukların başkalarından kaynaklandığını düşünüyoruz. Bunu yaparken, hayatımızın kontrolünü onlara verdiğimizi bile fark etmiyoruz. Bahanelerimiz bizlere sığınak oluyor. Beklenmedik şeyler başımıza geldiğindeyse, suçu kadere yükleyip, kendimize acımayı seçiyoruz. Oysa engel saydığımız her şey kişisel gelişim anlamında bizi bir üst seviyeye taşıyıp olgunlaşmamızı sağlıyor.

Olgunlaşmak, yaptıklarının ve yaşadıklarının sorumluluğunu alıp yoluna devam etmek demek. Kişisel gelişim, kontrolün sende olduğunu, kimsenin sen istemediğin sürece hayatına müdahale edemeyeceğini bilerek özgürleşmeni sağlıyor. Karşına çıkan sorunlara kontrollü bir şekilde yaklaşıyor, çözüm üretiyorsun. Hayatının iplerini elinde tutuyorsun!

Yargılamamayı Öğrenme

Hayatta en çok kime yargılayıcı davranıyoruz acaba? Tabi ki cevabı belli. Çünkü duygularımızla düşündüğümüzde, kendimizi suçlamak için binlerce sebep bulabiliyoruz. Kişisel gelişim zihnimizi duyguların esaretinden kurtarıyor. İnsanın dönüp kendine ve bulunduğu yere realist bir şekilde bakmasını sağlıyor. Kendinin farkında ve özgüvenli oluyor. Hatalarını kabul ediyor ve kendini seviyor.

Kişisel gelişimini önemseyen kişiler toplumda da dikkat çekiyor ve daha fazla fırsatlar karşısına çıkıyor. Sosyal hayatta kendileri gibi dostlar ediniyor, sağlıklı ilişkiler kurabiliyorlar. Eleştiri aldıklarında, bunun bireysel olarak onlara yönelik olmadığını fark edip nesnel bir bakış açısı ediniyorlar. Bu sayede yargılamamayı öğrenmiş oluyorlar. Kendini seven insan, başkalarına nasıl acımasız olabilir? Diğerlerine de sevecen gözlerle bakıp, hoşgörülü davranıyor. Derhal, kazançlar listemize bir tik daha atıyoruz!

Hedeflerini Gerçekleştirme

Kişisel gelişim, insanın kendisini seven, özgüvenli bir bireye dönüşmesini sağlıyor. Analiz yeteneği gelişiyor ve hayatını farkındalıkla yaşamaya başlıyor. Kişi, ne olduğunun, hayatının neresinde durduğunun ve eksiklerinin bilincinde hareket ediyor. Makul hedefler üreterek bunlara konsantre olabiliyor ve öz disiplini gelişiyor.

Olaylara yaklaşımı değişiyor. Potansiyelini maksimumda kullanabiliyor. Hedefler, hayatı doyumlu hale getiren minik haplar adeta! Gerçekleştirdikçe yaşamdan haz alıyor. Sürekli gelişmek ve doyumlu bir hayat sürmek isteyen herkes için bu konu önem sıralamasında birinci sırayı alıyor.

Yazar: Kamuran Demirdaş Topuz