Kişisel Gelişimin Hayatımızdaki Yeri
Günümüzde en çok kullanılan kavramların başında gelen kişisel gelişimin yüzlerce tanımı yapılmıştır muhakkak. Yıl olmuş 2018 kişisel gelişimi bilmeyen mi kaldı? diyebilirsiniz. Yine de bir girizgah yapmak istersek kişisel gelişimi, kişinin kendi potansiyelini en yükseğe çıkarması için verdiği uğraşlar bütünü olarak tanımlayabiliriz. Kişisel gelişimin en önemli noktalarından biri kişinin kendini tam anlamıyla tanıyabilmesidir. Ünlü Amerikalı kişisel gelişim yazarı ve konuşmacısı Sheila Murray Bether der ki; “Kendinizi tanımlamak için yapabileceğiniz en cesur davranış, kim olduğunuzu, neye inandığınızı ve nereye gitmek istediğinizi bilmektir.” Kendini tanımayan kimse neye ihtiyacı olduğunu bilemez. Dolayısıyla nereye varmak istediğini, vardığı yerde onu nelerin beklediğini de hedefleyemez. Kişisel gelişim, kendini gerçekleştirme amacına uzanan uzun bir yolculuktur. Amaçsızca çıkılan bir yolda kendini geliştirmeyi beklemek ise boş bir uğraş olacaktır.
Kişisel Gelişimi Etkileyen Faktörler
Birey, doğumundan ölümüne kadar sürekli bir öğrenme hali içindedir. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite, yüksek lisans, doktora vs. gibi resmi eğitim kademelerinden geçen bireyler, bazen bu aşamalar sırasında aslında olmak istedikleri kişiyi unutabilirler. Bireyin kendini geliştirmesindeki en önemli engellerden biri de aslında kendisidir. Sizin de hiç içinizde ukde kalan hayalleriniz olmadı mı? Ya da kendinize inanmadığınız durumlar? Yok ben hayatta beceremem, yaşım belli bu saatten sonra yapsam ne farkeder, hem elalem ne der? Evet geldik o meşhur kalıbımıza; ELALEM! Size, elalem ne derse desin kendi bildiğinizi yapın, demeyeceğim. Çünkü bu benim dememle olacak iş değil, bu tamamen sizin kendinize olan inancınıza ve hayallerinize olan tutkunuza bağlı! İçine doğduğunuz sosyo-ekonomik durum, kültür, okul yaşantısı, mahalle baskısı gibi etkenler sizi toplumun konumlandırmak istediği yerde olmaya zorlayabilir. Sizi destekleyenler olduğu kadar köstek olanlar da muhakkak olacaktır. Eğer kendinize bir yol çizdiyseniz ve çizdğiniz bu yolda aldığınız kararların sağlam olduğundan eminseniz o yola mutlaka çıkın! Çünkü bir yola çıkmaya karar vermek kadar o yolda yaşayacağınız sıkıntılar da yolculuğun bir parçasıdır.
İnsan sürekli bir devinim ve gelişme halindedir. Değişime direnmek çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. İçinde yaşadığımız dünya, dört nala sürülen bir at gibi sürekli ileriye doğru koşarken, bizim yerimizde saymamız imkansız olacaktır. Kişisel gelişim; kişinin kendi iç huzurunu bulması, potansiyellerini geliştirmesi, yepyeni bir dünyanın kapılarını araması gibi birçok anlamı karşılayabilir. Kişisel gelişimi, kişinin değişime kendi yolu üzerinden ayak uydurması olarak da düşünebilir. George Bernard Shaw der ki; “İnsanlar kendi durumlarıyla ilgili olarak her zaman koşulları suçlar. Ben koşullara inanmam. Bu dünyada yol alan kişiler, ayağa kalkıp istedikleri koşulları arayan ve bulamadıklarında yaratan insanlardır.” Peki siz sürekli şikayet edenlerden mi olacaksınız? Yoksa değişimi kucaklayıp onunla birlikte akıp gidenlerden mi?
Kişisel Gelişimde Online Eğitimlerin Rolü
“Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, bir de cehaleti deneyiniz” Peter Drucker. Eğitim, insanın kendini geliştirmesindeki en büyük etkendir hiç kuşkusuz. Bahsettiğim eğitim, ailede başlayan okul hayatıyla devam eden ve sonrasında işe güce erişip unutulan eğitim değil. Tamam başladığı ve devam ettiği süreç doğru ama sonrasında rafa kaldırılmasını kastetmiyorum. Öğrenmenin duru durağı yok malum. Eğitim hayat boyunca devam eden ve kişiyi yaşadığı hayata hazırlayan uzun ama bitmeyen bir süreç. Kişisel gelişim için de en önemli adımlardan birisi. Kişisel gelişim; psikolojik bir tedavi yöntemi olarak görülmemeli. Elbette ki içsel sıkıntıların giderilmesinde önemli bir rol oynar insanın kendini geliştirmesi. Bir amaç edinmek her zaman insanı mutlu eder. Farkındalığını artırmak, önüne hedefler koymak, motivasyonunu yükseltmek insanın özgüvenini geliştiren durumlar. Ama adı üstünde gelişmek, öğrenmek, varlığına bilmediğin ama öğrenmek için heyecan duyduğun yeni özellikler katmaktır aslolan. Kişisel gelişimde online eğitimlerin rolü bu yüzden çok önemli. Günümüzde özellikle eğitim hayatı bitip çalışmaya başlayan modern insanımızın en büyük sorunlarından birisi de çalışmaktan kendiyle ilgilenmeye vakit bulamamak. Sabah erkenden yola çıkıyorsunuz, akşam yorgun argın eve geliyorsunuz. Bırakın kendinizi geliştirmeyi belki uyumaya bile çok az vaktiniz kalıyor. İnsanın hayat kalitesini düşüren bu monoton yaşam biçimini kırmak da aslında sizin elinizde. Zaman ve mekandan bağımsız olarak, yalnızca internet bağlantınız ve kişisel bilgisayarınız ile aldığınız eğitimler sonucunda kendinizi geliştirebilirsiniz. Belki iş değiştirmek istiyor ve ama ne yapmak istediğinize karar veremiyorsunuz. Aldığınız online eğitimler sayesinde hayatınızda yepyeni atılımlar yapabilir hem de kişisel gelişiminizin inşasında bir tuğla daha ekleyebilirsiniz. Online eğitimler konusunda önemli bir yere sahip İstanbul İşletme Enstitüsü’nün ücretsiz online eğitim kursları sayesinde mesleki eğitiminizi gerçekleştirebilir ya da bilgi sahibi olmak istediğiniz konular hakkında deneyimli hocaların bilgileri ışığında kendinizi geliştirebilirsiniz.
Düşler, kişiseldir. Varmak istediğiniz yer ve o yere varmak için çıktığınız yol size özeldir. Bir rastlantı, bir kıvılcım, izlediğiniz bir film, okuduğunuz bir kitap, tanışma fırsatı bulduğunuz kendini gerçekleştirmiş insanlar… Kısacası ilham nereden ve kimden gelirse gelsin bir yerden başlayın. Yakaladığınız o kıvılcımı, adım adım büyüterek hem içinizi hem de etrafınızı ısıtacak kocaman bir güneş haline getirin. Kişisel gelişim sadece bir öğrenme hali değil aynı zamanda bildiklerinizi de bir öğretme halidir. Sizin başlangıçtaki haliniz gibi cesareti olmayan ya da adım atmaya korkan insanlara bir ışık olabilirsiniz. Kendini gerçekleştirmek için yola çıkanlara son söylemek istediğim; yolculuğunuz tek kişilik olacak. Bu yolda yorulabilirsiniz, sıkılabilirsiniz, cesaretinizi kırmak isteyenler olabilir, ayağınıza diken batabilir ya da nefesiniz kesilebilir. Böyle anlarda; kendi kişisel Everest’inize çıktığınızda ayaklarınızın altında uzanacak manzarayı düşünün. İnanın ki bu her şeye değecek!
Yazar: Tuğçe Ersoy