Pazartesi Sendromuna Karşı Savaşmak
Pazar günü öğleden sonra oluşmasının sebebi hafta sonunun gelmesiyle ertesi gün iş yok, okul yok, trafik derdi yok, toplantı, sınav telaşı vs. gibi konuların bittiğinden dolayı, büyük bir heyecanla tatil kavramına kapılarak mutluluk hormonu salgılarız.
Genel olarak ismi pazartesi sendromu olarak bilinse de genellikle bir önce gün yani pazar günü öğleden sonra başlayan psikolojik bir durumdur. Pazar günü öğleden sonra oluşmasının sebebi hafta sonunun gelmesiyle ertesi gün iş yok, okul yok, trafik derdi yok, toplantı, sınav telaşı vs. gibi konuların bittiğinden dolayı, büyük bir heyecanla tatil kavramına kapılarak mutluluk hormonu salgılarız.
Fakat, hafta sonu tatilinin iki gün gibi kısa sürmesi, hemen sonrasında yeniden günlük rutinlerin başlaması daha çok endişe, korku ve sıkıntıya düşürdüğünden beyin stres ve psikolojik bir baskıya maruz kalır. Bunun da adına pazartesi sendromu deriz.
Pazartesi Sendromu Nasıl oluşur?
Beynimizin bize göndermiş olduğu Korku sinyalleri ile korkunun bizde yarattığı etki sonrasında oluşan bir ruh halidir. Kısa süren hafta sonunun yetmediği daha uzun bir tatile ihtiyaç duyduğumuzu istediğimiz bir izlenime kapılırız. Ne var ki bu kötü enerjinin bu kadar baskın olmasının sebebi kaliteli bir yaşam biçimi keşfetmediğimizden veya planlayamadığımızdan dolayı gerçekleşmektedir.
Pazartesi Sendromu Etkenleri Nelerdir?
Genel hatlarını anlatmak gerekirse, korkunun vermiş olduğu strese bağlı olarak yorgunluk, açlık, uykusuzluk, halsizlik, isteksizlik, iş ve okula gitmeme, olumsuz düşünce ve karar vermede güçlük gibi sorunlar gösterir. Bu ruh hali de yaptığımız herhangi bir işe yoğunlaşmayı zorlaştırır.
Nasıl Kurtulabiliriz?
Tabii ki pazartesi sendromundan kurtulma yolları var. Ben bu sorunu neden yaşadığımızı yukarıda anlattım. Şimdi neler yapmalı neler yapmamalıyız. Kendimizi neyin kötü hissettirdiğine odaklanmak yerine, nelerin iyi hissettirdiğini bulmaya çalışalım. Bu konuda yapılmış birçok araştırma vardır. Araştırmaların birçoğu uykusuzluğa bağlı yorgunluktan kaynaklandığını açıklar, birçoğu ise yaptığımız işten mutlu olmadığımız için oluştuğunu ve hatta bazı araştırmalarda ekonomik sıkıntılardan kaynaklandığı ile ilişkili olduğunu açıklamaktadır.
Yine de birçok sebep ve araştırmalara göre bu durumdan kurtulamayacakmışız gibi gözüküyor olsa da aslında hayatımız da birkaç küçük değişiklik bu konuda bize yardımcı olabilir. Hobi edinmek birçok sorunu çözebilir. Çünkü, hobi edinmek bazı stres kaynaklarından uzak durmayı beyni olumsuz düşünce ve etkenlerden uzak tutarak sadece yeni edindiğimiz hobiye yoğunlaşmaya neden olur. Bu sayede beyin yeniden tam kapasite ile çalışmaya başladığından olumsuz fikir ve düşüncelere kapılmaktan uzak tutar.
İpuçları Yakalamak
Birçok sorundan bahsettik ve farkına varmamış olma ihtimaliniz yok. Şimdi size vereceğim püf noktalarına bakalım. Bu püf noktaları uygulandığında herkesin hayatında büyük değişikler olacağına inandığım bazı küçük noktalara değineceğim. Ve siz farkına varmadan çok önemli bir püf noktasını da verdim. Küçük değişimlerin büyük değişimlere yol açtığı gibi.
Hafta sonlarını kendinize ayırdığınız küçük tatil günleridir. Bu nedenle hafta sonunuzu planlı değerlendirin. Hayatımızın her anında küçük planlar yapmalıyız. Cuma günü mesai bittikten sonra veya okuldan çıktığınızda hemen, bu akşam istediğim kadar geç yatmak ve ya sabaha kadar eğlenebilirim gibi düşüncelere girmeyin. Rutin hayatımızda ne zaman uyuyor ve uyanıyorsak o saatleri 2 saatten fazla aşmayın, tabi ki normal günlerden farklı olmasını isteriz ama günlük rutinleri alabora ettiğimizde beyin ve vücudumuzun da çalışma sistemini alabora ettiğimizi unutmayalım.
Hayata Dair
Hayatımıza da bazı eklemeler yapalım. Sabahları normalden 1 saat daha erken kalkıp ufak egzersizlerle güne başlayalım duş aldıktan sonra da güzel bir kahvaltıya geçebiliriz. Kahvaltının daha besleyici olmasına özen gösterin, ağır ve sağlıksız yağlardan uzak durmak, kan şekerinizi bir anda yükseltip düşmesini önler. Ayrıca, gün içinde daha aktif olmanızı sağlayacaktır.
Sağlıklı beslenmenin vücudunuzda olumlu bir değişime yardımcı olacağından kendinizi enerji dolu hissedeceksiniz. İş ve okula hep aynı yönden gitmeyin bazen iki vesait yapın. Başka yollar deneyin. Beyniniz farklı şeyler olduğunu farkedecektir. Mesai sonrası hemen eve gitmeyin bir yere uğrayın, kahve için veya bir manzarayı izleyin. Haftada bir veya ayda iki gün gibi bütçenizi zorlamayan sinema, tiyatro, orkestra ve konsere aktivitelerine veya bowling gibi bazı eğlenceli etkinliklere katılın. Unutmayın, amacımız monoton rutinlerden kaçınmak.
Hobiler Edinmek
Birçok hobi edinebiliriz yeteneklerimizi ortaya çıkarmak ve kendimize büyüklerinde dediği gibi kendine bi meşgale bul sözünden de yola çıkacak olursak şöyle birkaç hobi sıralayabiliriz.
Fotoğraf çekmek: Klasik ama gezmeyi sevenler için oldukça harika bir aktivite değil mi? gez dolaş anı biriktir.
Resim yapmak: Nede olsa hepimiz bir şeyler karalamaktan hoşlanırız, peki bu karalamalar birer sanat eserine neden dönüşmesin?..
Müzik yapmak: Tabi öyle Beethoven gibi olmaktan bahsetmiyorum. Ama bir gitar, keman, piyano çalmak hoş olmaz mı. Belki içimizde müzik yeteneği dinlemekten öteye geçer. Kim bilir?
Seyahat Edin: Yurt dışına çıkalım demiyorum ama yakın yerlerdeki tarihi mekanları veya güzel yerleri görmek farklı havayı solumak harika bir değişiklik olmaz mı?
Yeni bir dil öğrenin: Ne demişler 1 lisan 1 insan hayatınızda yeni insanlar olmasından korkmayın yeni bir dil yeni şeyler öğretmeye de meyillidir.
Dans edin: Hepimiz filmlerde gördüğümüz o Tango veya Bachata’yı gördüğümüzde çok güzel diyerek yapmayı istemişizdir. Başka danslarda var, yeterki siz isteyin.
Dövüş Sanatları: Bazen hepimiz kendimizi korumak için yakın dövüş sanatlarını öğrenmek istemişizdir neden halen öğrenmiyoruz ki?
Yazar: Sıtkı Akbulat