Pazartesi Sizi Etkiliyor Mu?

Pazartesi günü zihnimizde haftanın, sorumluluklarımızın başlangıcını ve dinlenme zamanımız olan hafta sonunun bittiğini temsil etmektedir. Pazartesi sendromu, hafta sonunun bitip okula veya işe başlamak ile ilgili duyulan isteksizliktir.

Pazartesi günü zihnimizde haftanın, sorumluluklarımızın başlangıcını ve dinlenme zamanımız olan hafta sonunun bittiğini temsil etmektedir. Pazartesi sendromu, hafta sonunun bitip okula veya işe başlamak ile ilgili duyulan isteksizliktir. Peki bu durum kimleri daha çok etkilemektedir. Sağlığımıza etkileri nelerdir?

Pazartesi bize yoğun iş temposunu, trafiği, sinir stresi, yorgunluğu çağrıştırdığı için ruh halimizi olumsuz etkilemektedir. Sizleri de pazartesi günleri böyle mi etkiliyor? Eğer öyleyse pazartesi sendromu ile baş etme metotlarını mutlaka okumalısınız.

Pazartesi Sendromu Pazar Gününden Başlar

Hatta pazartesiyi düşünmekten pazar gününü dolu dolu yaşayamaz hale geliriz. Fakat korkmayın bu sendromu bütün hafta hissetmeyeceksiniz. Pazartesi günü saatler geçtikçe azalıp, akşam sona erecektir. Özellikle de hayatının akışından, işinden, iş arkadaşlarından çok memnun olmayanlar, yoğun iş temposuyla çalışanlar, şehir hayatının getirdiği zorluklarla mücadele edenlerde sıklıkla dönemsel olarak görülebilen bir durumdur. Uzman Klinik

Psikolog Sinem Gül Şahin şöyle diyor “Bu durum küçük müdahalelerle atlatılabilecek dönemsel psikolojik bir hal mi yoksa artık psikopatolojik bir rahatsızlık olarak hayatımızda yer edinmiş ve ciddi müdahale gerektiren bir durum mu bunu ayırt etmek önemlidir. Bunun için onun sıklığına, şiddetine ve kişiyi sosyal ve iş hayatında ne kadar engellediğine bakarız. Eğer bu kaygı bizi olumsuz yönde etkileyecek kadar yükselmişse ve zihnimiz stresle başedemeyecek hale geliyorsa hatta bu bedenimize, uykumuza yansıyorsa orda kırmızı alarm var demektir. Ve siz bu alarmı dikkate alıp müdahale etmek için harekete geçmezseniz sadece bir pazartesi sendromu gibi gözüken bu durum beraberinde depresyon, kaygı bozukluğu, uyku bozukluğu, psikosomatik rahatsızlıklar gibi daha ciddi boyuttaki psikolojik rahatsızlıkları da hayatınıza taşıyabilir.

Kısacası burada en önemli nokta kendimizi iyi analiz etmekten geçmektedir. Kendimizi dinlersek, işlerin yoğunluğuna uyup kendimizi göz ardı etmezsek çoğu sıkıntının önünü almış oluruz.

Pazartesi Sendromu İle Baş Etme Yolları

Dr. Sinem hanımın tekniğini okudum çok hoşuma gitti ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendimiz ile başbaşa kalıp kendimize sormamız gereken sorularımız var?

  • Öncelikle neden böyle bir sendromunuz var?
  • Sizi hayatınızda okul hayatında olabilir iş hayatında olabilir neler rahatsız ediyor?
  • Bunları değiştirmek ya da kabullenmek için neler yapılabilir?

Kendimize bunları sorduktan sonra olumlu etmenleri düşünüp, bir süre onlara odaklanmaya çalışmalıyız. Bütün bu olumlu ve olumsuz etkenlerin sizin üzerinizde oluşturduğu etkileri bir kenara koyun ve başkaları üzerinde nasıl etki yarattığını gözlemlemeye çalışın ve görecelik kavramını keşfedin. Aynı olgu her insan için başka etki taşıyor.

Yani her şey zihnimizde bitiyor, o olguyu ne kadar önemli hale getirdiğimizle ve onu nasıl algıladığımızla doğru orantıda bizde bir etki yaratabiliyor. Daha başka neler yapılabilir; pazartesilerinizi renklendirin bu ufak bir kekle bile olabilir. İş yerinizdeki masanızda bir bitki yetiştirme fikrinede sıcak bakabilirsiniz ya da siz ne isterseniz.

Kendimizi pazartesi gününe pozitif yönde motive ederek hazırlamalıyız. Anlayacağınız her işin başı olumlu düşünmekten geçiyor. Mesela pazartesi günleri kendimizi mutlu edecek sürprizler yapabiliriz. Uzun zamandır almak istediğimiz bir şeyi almak olabilir. Pazartesi iş çıkışı kendinizi mutlu edecek aktiviteler ayarlayın. Sevdiğiniz bir arkadaşınızla yemek olabilir.

Şimdi odaklı düşünmeyi geliştirmek lazım. An’a odaklanmak için ufak meditasyon egzersizleri öğrenmeliyiz. Ve pazartesiyi düşünüp pazar gününü rezil etmemeliyiz. Akşam dışarı çıkın, biraz yürüyüş yapın, temiz hava alın ve kafanızı dağıtın. Hafta içi ile hafta sonu arasında uyku ve yeme içme düzenimiz arasında fark olmaması çok önemli. Unutmayın bedenimizdeki değişimler zihnimize yansır. Hafta sonları aşırı içki tüketmeyin.

Pazartesi Sendromunun Sağlığa Etkileri Nelerdir?

Pazartesi’nin sağlığa etkileri araştırıldığında 90’lı yıllarda yapılan psikolojik araştırmalara göre pazartesi günleri intihar oranlarının arttığı gözlenmiştir. 2000’li yıllara geldiğimizde ise intihar vakalarının çarşamba gününe kaydığı görülmüştür. Araştırmayı yapan Augustine Kposowa’nın teorisine göre insanlar artık iletişim çağının etkisiyle haftasonları birbirleriyle daha bağlantılı.

Dolayısıyla bu pazartesilerdeki intihar oranlarını düşürüyor. Ayrıca çarşamba günleri iş stresi en yukarılara çıkıyor. Çarşamba hem yapılan işlerin yorgunluğunun vurduğu hem de daha haftanın ortasında olunması nedeniyle sıkıntının arttığı bir gün haline gelmiştir.

Başka bir araştırmaya göre ise pazartesi sendromu kalp krizi riski üzerinedir. Pazartesi stresinin tansiyonu yükselttiği ve kalp ve damar sağlığını olumsuz yönde etkilediği açıkça görülmektedir. Hatta araştırmada pazartesileri tatil olan yerlerde kalp krizi riskinin azaldığı gözlemlenmiştir. Bu araştırmaya ek olarak hafta sonları alkol tüketimi artan İrlanda’da pazartesi günleri kalp krizi riski çok hafta içi ile hafta sonu arasında içki tüketimi ölçülü olan Fransa’da ise bu durum gözlenmemektedir.

Sonuç olarak yeme-içme ve uyku düzenimizin bile hafta sonu ile hafta içi arasında aşırı farklı olmasının sonuçlarının bedenimize nasıl yansıdığını açık bir şekilde görmekteyiz. Pazartesi Sendromunun, ruhumuzdaki sıkıntıların, negatif duyguların, kaygıların vücudumuza getireceği olumsuzlukları görmemize yardımcı olacağını ümit ediyorum. Her gün bol bol gülümseyelim, mutlu olalım ve etrafımızdakileri mutlu edelim. Bu kadar olumsuzluğu ancak böyle yeneriz.

Yazar: Merve Cumalı