Üretkenlik Dizgini Elinizde

Bugün dünya üzerindeki en başarılı şirketlere baktığınızda bunu alanlarında ilk olmalarına borçlu olduklarını fark edersiniz. Üretkenlik onların başarılarının arkasındaki dağdır. Kimileri için üretkenlik doğuştan gelen bir özellik olabilir. Peki ya içinizdeki bu gücü ortaya çıkartmak için neler yapabilirsiniz?

Nelerden Keyif Alıyorsanız Onu Yapın

Üretkenlik seviyesinin en fazla olduğu zamanlardan birisi de keyif alarak geçirdiğimiz bir günün sonudur. Yaratıcılığınızı geliştiren işlere vakit ayırmalısınız. İş dünyasında strateji ve bilginin yanında yaratıcılığın ne kadar önemli olduğunu unutmayın.

Karmaşadan uzak motivasyonu tam bir zihin ile üretkenlik kapılarını açabilirsiniz. Bazen bir şarkıdan bazen okuduğunuz bir satırdan yeni fikirler ortaya çıkacağını göreceksiniz. Böyle zamanlarda daima not alın.

Kendi Alanınızda Gelişin

Kendinizi sadece şirketin gündelik işlerine odakladığınızda çevrede olanları göremezsiniz. Oysa üretkenlik bilmekten geçer. Ne kadar çok farkındalık o kadar çok fikirdir. Diğer insanların başarı hikâyelerini öğrenmekten çekinmeyin. Güncel haber ve makaleleri takip etmek de buna katkı sağlayacaktır. Seminerlere katılmak için fırsat kollayın çünkü kendi işinizle ilgili ne kadar farklı insan tanırsanız düşünce sisteminizde o kadar farklılaşacaktır.

İşten Kaçmayın

Hepimizin işe gittiğinde yapmak istemediği bir iş vardır. Üretkenlik açısından belki de en önemli unsur yapamadığına yoğunlaşma durumu olabilir.

Önceki akşamdan yaptığınız iş planı sabah masanıza ilk oturduğunuzda sizi plan yapmaya uğraşmaktan kurtaracaktır. Önünüzü görmenize yarayacak bu planı hazırlamak belki size zaman kaybı olarak gelecek fakat uzun vadede sizi düzene oturtacaktır. Kargaşanın olmadığı bir zihinde ise üretkenliğiniz artmış olacak. Zamanını daha iyi kullanacaksınız.

Üretkenlik Problemlerden Geçer

Tekerleğin icadı, telefonun yapılması, sosyal medyanın oluşumu, her şey bir problemden yola çıkarak meydana geldi. Eski insanların yüklerini taşırken zorlanması tekerleğin icadına yol açtı ya da birbirleri ile iletişim kurmak istemeleri telefonun çıkmasında büyük rol oynadı.

Hayatınızda karşılaştığınız her sorun için bir çözüm aramalısınız. İnsanın kendi ayakları üzerinde durması problemi önce kendi değerlendirmesi çok önemlidir. Sorunlardan kaçıldığı sürece çözümü için hep başkalarının ürettiği şeylerden faydalanırız. Oysa bizim istediğimiz tüketen değil üreten olmak.

Bir masayı arabayı sığdıramayınca masa ayaklarının sökülmesi ile IKEA mağaza müşterilerinin evde kendi montajlarını yapma fikrinin doğduğunu ve şuanda dünyanın dört bir yanında bu fikirle ilerlediklerini hatırlatmakta fayda var.

Son zamanların yükselmekten olan şirketi Uber ise kurucusu Travis Kalanick’in Paris’te konferansa yetişememesi üzerinden ortaya çıkmıştır. Şimdilerde tek tuşla çağırılan taksi fikri ise iki kez başarısızlığa uğrayıp ardından San Francisco’da büyük bir yükselişe girmiş ve dünyaya yayılmıştır.

Başarısızlıklarınız İle Yüzleşin

Sorumluluklarınızdan kaçmamak kadar başarısızlıklarınızdan da kaçmamak oldukça önemlidir. Üretkenlik fikirleri siz geliştikçe ilerleyecektir. Yaptığınız hamlenin başarısızlığa yol açtığını kabul ettiğinizde sorun için yeni çözümler üretmek çok daha basit olacaktır. Deneyimlerinizi ve hatalarınızı paylaştığınızda karşıdaki insandan bir ilham alabilirsiniz. Unutmayın ki iş hayatında hep sizden daha tecrübe sahibi insanların var olması çok doğaldır ve bunlar sizlere bir yol gösterici olabilir.

Üretkenlik konusunda size katkı sağlayan insanları fark ettiğinizde onların çevresinden ayrılamadığınızı fark edeceksiniz. Son olarak bakarsak çevrenize pozitif enerji ve güler yüzle davrandığınızda, kendinizi mutlu edecek işlerle uğraştığınızda içinizdeki yaratıcı gücün daha kolay geliştiğini görebilirsiniz. Doğaya yönelmek, kendine bir hobi bulmak, hayal dünyanızı genişletecek kitaplara yönelmek sahip olmak istediğiniz üretkenlik yeteneğinizi ortaya çıkaracaktır. Başarılı insanlardan tavsiyeler dinleyin. Sosyal ortamda ya da iş hayatında dinlediğiniz hikâyelerin size ilham verebileceğini unutmayın.

Yazar: Beyzanur Tektaş